1 Aralık 2013 Pazar

SİGARAYA VEDA EDİNCE NELER OLACAK?

Ülkemizde 20 milyon kişiyi etkisi altına alan sigaranın, tek bir tanesinin bile ömrümüzden 15 dakika alıp götürdüğü artık herkes tarafından biliniyor. Dünyada da her gün yaklaşık 11 bin kişi sigaranın neden olduğu hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor. Sigara en önemli hastalık ve ölüm sebebidir. Sigara bırakma tedavisinin ilk basamağı sigara bağımlısını bilgilendirmek ve bırakması konusunda motive etmektir. Bir tiryakiyi motive edecek en önemli şey ise sigarayı bıraktıktan sonra hayatında yaşayacağı değişikliklerdir.

İlk 8 saatten sonra görülmeye başlayan bu etkiler, sigaranın insan vücudunu nasıl etkilediğinin ve nelere yol açtığının da bir göstergesidir. Peki sigarayı bırakan bir insanın vücudunda ne gibi değişiklikler olur.
 1. 8 saat sonra vücut kendini yenilemeye başlar, kandaki oksijen düzeyi normal düzeye ulaşır. 2. 24 saat sonra kalp krizi riski azalmaya başlar. 1 yıl sonra yarıya düşer. 3. 48 saat sonra duyu organları daha iyi çalışmaya başlar. Tat ve koku duyusu düzelir. Cilt kendini yeniler. 4. 72 saat sonra akciğer kapasitesi artar, solunum rahatlar.
 5. 2 hafta sonra yürüme ve merdiven çıkma gibi efor kapasitesi artar. 6. Hamilelik öncesinde veya hamileliğin ilk dönemlerinde sigarayı bırakmak düşük kilolu bebek riskini hiç sigara içmemiş annelerdeki risk düzeyine indirir. 7. Akciğer ve gırtlakta görülebilen prenkanseröz lezyonların şiddeti ve yaygınlığı sigarayı bırakmayı takiben düşer. 8. KOAH (kronik opstruktif akciğer hastalığı) oranlarda solunum fonksiyonları  yüzde 5 oranında düzelir. Süre uzadıkça bu oran artar. 9. Akciğer hücreleri yenilenir, akciğer hastalıkları riski azalır. Öksürük nefes darlığı şikayetleri düzelir. 5 yılda sıfırlar. Akciğerler 10 yıl sonra hiç sigara kullanmamış bir kişinin ki gibi olur. 10. Yemek borusu, ağız- boğaz kanserleri, pankreas, mesane, rahim kanserlerine yakalanma riski sigara bırakmayı izleyen ilk birkaç yılda yüzde 50 oranında düşer. 11. Koroner kalp hastalığı riski sigara bırakılmasından 15 yıl sonra sigara içmeyenlerin düzeyine iner. 12. Özellikle küçük pasif içicilerin solunum yolu hastalıklarına yakalanma riski azalır… - See more at: http://www.estetikklinik.com/makale.php?id=36#sthash.xoyb4vXg.dpuf

20 Kasım 2013 Çarşamba

HAYAT PINARIMIZ; SU

Sağlıklı yaşamak için ihtiyacımız olan su miktarını çoğumuz bilmiyoruz. Suyu az tüketmek kadar çok fazla tüketmekte mineral kaybına neden olur. Yaşam için en önemli besin öğelerinden biri olan suyun, sağlık için önemi tartışılmaz. Fakat az içmemiz halinde birçok hastalıkla karşılaşacağımız suyu çok tüketmemiz halinde de bazı rahatsızlıklar duyacağımızı biliyor muyuz acaba? 

Kişiden kişiye değişmekle beraber, ortalama olarak sonbahar-kış mevsimlerinde 6-8 bardak su içmek gereklidir. Bu miktardan az su içilmesi kadar, fazla içilmeside sakıncalıdır. Örneğin; 14-15 bardaktan fazla miktarda su içilmesi , suyun idrar söktürücü etkisiyle vücuttan fazla miktarda mineral kaybına sebep olur. 

Su, en çok yemek harici vakitlerde az ve sık olarak tüketilmelidir. Sabah uyanır uyanmaz 2 bardak su içilirse hem organizma temizlenmiş olur hem de özellikle böbrek taşı riski yüksek olan kişilerde taş oluşumu engellenir. 

KİLOYA ETKİ ETMEZ…
 Bazen  ‘su içmek zayıflatır mı?’ diye soruluyor veya ‘su içsem yarıyor’ diye şikayet ediliyor, oysa suyun ne kilo almaya ne de kilo vermeye etkisi vardır. Su sadece sağlıklı olmak için içilmelidir. Bir bebeğin vücudunun yaklaşık yüzde 80’i erişkin vücudunun yaklaşık yüzde 70’i sudan ibarettir. Cildimizin de yaklaşık yüzde 50’si sudan oluşur. Dolayısıyla cilt sağlığı, cildin parlak, ışıltılı görünümü suyla direkt bağlantılıdır. Az miktarda su içilirse cilt pul pul olup dökülür. Bundan başka hamam ve buhar odalarındaki suyunda fiziksel ve ruhsal açıdan ne kadar rahatlatıcı olduğunu bilmeyen yoktur. 

Sonuçta su hayattır… 
Daha fazlası için: http://www.estetikklinik.com/makale.php?id=38

26 Ekim 2013 Cumartesi

Saç Dökülmesi Nasıl Önlenir?

Saç, bütün olarak bakıldığında güzelliğin önemli unsurlarındandır. Peki özellikle mevsim değişikliklerinde artan bu sorunla nasıl baş edeceksiniz? Saç dökülmesi bayanlarda da, erkeklerde de rastlanabilen bir sorundur.  Saç dökülmesi, hormonal, metabolik, ilaçlara bağlı, genetik, beslenme eksikliğine bağlı, mevsimsel, kozmetik uygulamalar sonucu, enfeksiyonlara bağlı olarak mikrobik, hamilelik nedeniyle veya her türlü strese bağlı olarak ortaya çıkabilir. Günde 50-100 adet saç teli dökülmesi normaldir. Saç dökülmesi sonucunda biomezoterapi,  çok ince uçlu, özel iğnelerle sağlıklı bir cilt-saç yapısı için gerekli olan çeşitli vitamin-mineral ve bir çok etken maddenin saçlı deri içinde, çeşitli noktalarda enjekte edilmesi yöntemidir. Yan etkisi olmayan, doğal aromaterapik  bir uygulamadır. 
15 DAKİKADA ÖNLEM ALIN… Saç dökülmesi vakalarında etkili sonuç alabilmemiz için en az 6 seanslık uygulama gerekir. Seanslar, ozonla beraber haftada bir kez sıklığında uygulanır. Rutin saç bakımında ise 6 ayda bir kez uygulandığında saçın daha sağlıklı, parlak olmasını ve kırıkların azalmasını sağlar. Tedavi süresi ortalama 10-15 dakikadır. Tedavide iyi sonuç alınabilmesi için saç köklerinin canlı olması gerekir. Bu yöntemin avantajı 10-15 dakikalık kısa bir yöntem olması, bir öğle yemeği arasında bile uygulanıp, sosyal yaşama ara vermeyi gerektirmemesi, cerrahi bir işlem olmaması, ilaca bağlı bir yan etki (mide, karaciğer, bağırsak toksisitesi) görülmemesidir. 
EGZERSİZ YAPIN… Ayrıca kişinin beslenmesine gösterdiği özen, her konuda olduğu gibi saç bakımı ve sağlığında da son derece önemlidir. Örneğin; Fe (demir), Ca (kalsiyum), Mg (magnezyum), Zn (çinko), A vitamini, B1-B6-B12 vitaminleri ve C vitamini sağlıklı, dengeli beslenme ile vücuda gerektiği kadar alınmalıdır. Bu vitamin ve elementler koyu yeşil yapraklı sebzelerde, süt ve ürünlerinde, et, balık ve kayısı, böğürtlen, taze ananas gibi meyvelerde bulunmaktadır. Bundan başka stres vücuttaki tüm sistemleri çökertirken, saç dökülmesini de şiddetle artıran olumsuz bir faktördür. Her gün gevşeme egzersizleri yapılması, nefes teknikleri çalışılması gerekir ve en basitinden yürüyüş yapılmalıdır. Tabi ki masajları da unutmamak gerekir. Parmak uçlarıyla başa uygulanan dairesel hareketlerle yapılan friksiyon baş derisindeki osijenlenmeyi  ve beslenmeyi artırdığından saç sağlığı için önemlidir. Ayrıca baş üzerinde amuda kalkmak saç sağlığı ve yüz, dekolte kırışıklıkları açısından, yer çekimine ters etkisi nedeniyle son derece yararlıdır. Ancak uygulama çok pratik değildir. Esnek bir vücut gerektirir  ve kişinin hipertansiyon veya bu duruşa mani herhangi bir rahatsızlığının olmaması gerekir.
 LİMONUN ANTİ-AGİNG ETKİSİ…  Doğanın mucizelerinden biri olan limon c vitamini ile sitrik asitten zengin ve ekşi lezzette bir meyvedir. Limon damar sertliğini giderir, damar tıkanıklıklarını açar, kolesterolü düşürür, idrar yolları enfeksiyonlarını engeller, böbrek ve karaciğer için yararlıdır, hamilelik bulantıları veya diğer bulantılara karşı oldukça etkindir, sindirimi kolaylaştırır, hazımsızlık, şişkinlik gibi şikayetleri giderir. Diş eti hastalıklarına karşı engelleyicidir. Ayrıca destek dokuyu artırarak, cildi sıkılaştırıcı etkisi dolayısıyla anti aging etkisi de vardır. Doğu Asya mutfağının vazgeçilmezidir. Pratik öneri 1; sürahinize yaklaşık bir buçuk litre su doldurun. İçine 2-3 dilim limon atın. Birkaç nane yaprağı ilave edin. Mevsimine göre yazın 2-3 dilim salatalık, kışın 2-3 dilim avakado ilave edin. Son derece sağlıklı bir içecek elde etmiş olursunuz. Suyun içindekileri 2 saat geçtikten sonra çıkartın ve 24 saatte tüm suyu tüketin. Pratik öneri 2; yarım çay bardağı taze sıkılmış limon suyuna, yarım çay bardağı yağmur suyu ilave edin. İçine 1 tatlı kaşığı da bal ekleyin. Bu karışımı yüz, boyun ve dekoltenize sıkılaştırıcı losyon olarak uygulayabilirsiniz.
Daha fazlası için: http://www.estetikklinik.com/makale.php?id=40

Parlak Saçlar İçin

Saç biomezoterapisi uygulatarak saçlarınızı beslemiş olursunuz. Böylece daha dolgun, hacimli ve parlak saçlara sahip olabilirsiniz. Bu işlem de 15 dakika sürer. Bu işlemlerden birisini bile yaptırmak bir yerde kişinin kendisine hediye vermesi demektir. Dolayısıyla kendisini önemsemesi anlamına gelir. Kişi öncelikle kendisini önemsemeli ve mutlu olmalıdır ki eşine, arkadaşına, çocuklarına, ebeveynlerine yani tüm çevresine yararlı olabilsin, mutluluk verebilsin…
   Konuyla ilgili ayrıntılı bilgiyi Sağlıklı Yaşam bölümümüzde bulabilirsiniz.

Diyette Sağlıklı Tatlılar

Canınız tatlı istediği zaman şekerli ve hamurlu gıdaların yerine meyve ağırlıklı tatlılardan yaparak kilo alma derdinden kurtulabilirsiniz .Sağlıklı beden dengeli beslenmeyi gerektirir . Eğer kişinin açlık kan şekeri ve insülin düzeyi normal sınırlarda iken tatlı ihtiyacı hissediyorsa yanlış besleniyor demektir. Danışanlarımda en sık rastladığım beslenme hatası meyve tüketiminin yetersiz olması .Vücut eğer ihtiyacı olan şekeri doğal yollarla almazsa tatlı istediğini zannediyor . Bu yüzden günde 2 porsiyon meyve tüketmek hem diyet yapanlar hem de sağlıklı beslenmeyi ilke haline getirmiş kişiler için şarttır .

Eğer günde 2 porsiyon meyve yiyemiyorsanız ya da farklı bir sunumla misafirlerinizi ağırlamak istiyorsanız aşağıdaki tariflere göz atmanızda fayda var :
  • Elmayı rendeleyin ,üzerine tarçın ekleyin , dilediğiniz şekli verip hazırladığınız malzemeyi fırına verip kızartın .
  • Armut , erik , şeftali gibi besinleri pişirin , üzerine bal dökerek hazırladığınız meyveleri  tatlandırabilirsiniz.
  • Rendelenmiş meyvelerle kuru üzümü ya da kuş üzümünü karıştırın , üzerine tarçın ekleyerek tatlandırdığınız meyveleri hazır yufkaya sarıp yağsız olarak pişirin .
  • Muzu çatalla ezip şekil verin .Tarçın ekleyip buzdolabında 2 saat bekletin .Dolaptan çıkardığınız hazır tatlıyı hem siz hem de misafirleriniz afiyetle yiyebilirsiniz.
  • Balkabağını fırınlayın ,üzerini ceviz ve Hindistan ceviziyle hem lezzetlendirin hem süsleyin , isterseniz çok az ısıya dayanıklı tatlandırıcı da ekleyebilirsiniz .
  • Muzun üstüne bal veya yağsız dondurma koyun. Üzerine kırılmış ceviz ,fındık , badem gibi tatlılar ilave edin.
  • Şeftali , armut , üzüm ya da kavunu blenderdan geçirin , içine su ilave edip karıştırın ve küçük şekilli bardaklara döküp buzluğa kaldırın , sorbeye benzeyen nefis ve hafif bir tatlı olur ,sıcak yaz günleri için idealdir.- Daha fazlası için: http://www.estetikklinik.com/makale.php?id=27#sthash.NtN9dhxw.dpuf